Kardeş Kıskançlığıyla Başa Çıkma Yolları
Çocukların kardeşlerini kıskanması onların anne babalarını sevmelerinden ve dolayısıyla da var olan ilginin, sevginin ve kaynakların paylaşılmasının çocukta yarattığı kaygı ve gerilimden kaynaklanan, normal bir duygu olduğunu söyleyen Ertan , “ Burada sevilen kişi bir diğer kişi ile paylaşılır ve bu da çocuğun kendini terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hissetmesine sebep olur. Burada kardeşe duyulan bu kıskançlık sebebiyle saldırgan tutumlar görülebileceği gibi, bazen de bazı çocuklarda, temelde bu duygularını bastırdıkları ve kardeşe karşı aşırı ilgi ve sevgi gösterdiği durumlarla da karşılaşabiliriz. Aynı zamanda gelişim dönemine uygun olmayan alt ıslatma, parmak emme gibi davranışlar da bazı çocuklarda gözlemlediğimiz durumlardandır.
Bizim burada yetişkinler olarak fark etmemiz gereken husus çocuğumuzun yaşadığı ‘’kıskançlık’’ duygusunun oldukça normal olduğunu kabul etmek ve çocuğumuzun bu duyguyla başa çıkmasına yardımcı olmak” dedi.
SAKİN OLUN!
Ertan açıklamasına şöyle devam etti: “Öncellikle yapmamız gereken şey ‘’sakin’’ olmak. Çocuklar bizlerin duygularını anlamakta çok yeteneklidirler. Eğer endişeli, gergin ve kızgın isek bu duygular çocuk tarafından hemen algılanır ve bizle benzer duyguları hissetmeye başlar. Yani bu onlara da bulaşır.
Söylediğimiz gibi çocuk bir başka kardeşin aileye katılımı ile birlikte sevgide, ilgide, kaynaklarda paylaşım yaşayacağı için huzursuzdur. Yaşamının ve rutinlerinin değişmediği bir ortam onun için daha sağlıklı olacaktır. Çocuğumuzun bir rutini varsa bunu devam ettirmek konusunda tutarlılık göstermeliyiz. Beraber bir oyun saatiniz veya hafta içi veya hafta sonu beraber yaptığımız aktiviteleriniz var ise bunlara devam etmeliyiz. Bu konuda babadan destek istenebilir. Sizin küçük kardeşle ilgilendiğiniz sıralarda baba da çocuğumuzun bu rutinlerinin devamı için destek sağlayabilir. Bu konuda işbirliği içerisine girmeniz önemli.
BU SÖYLEMLERDEN UZAK DURUN
Bu rutinlerin değişmemesi gerektiği gibi, ailenin yakın çevresinden de gördüğü tepkilerin değişmemesi önemlidir. Bu konuda özellikle yakın çevrenizi uyarmanızı öneriyorum. Çünkü çocuklar yakın çevrenin ilgisinin tamamen yeni doğanda olduğu durumlarda da huzursuzluk yaşarlar. Bilakis çocuğun yanında ‘’ senin pabucun dama atıldı’’ vb. esprilerden kesinlikle ve kesinlikle uzak durulmalı.
Önem verdiğimiz şey çocuğun var olan hayatını mümkün bir biçimde doğumdan öncesiyle benzer yaşamasına yardımcı olmak. Bazı ailelerimiz yeni doğan bakımıyla meşgul olduklarından diğer çocuklarını ihmal ettikleri fikrine kapılıp, suçluluk duygusu ile aşırı ilgili bir tutum içerisine girebiliyorlar. (geceleri beraber yatmak vb.) Bu da çocukta var olan durumun daha yoğun yaşanmasına sebebiyet verir. Dediğim gibi çocukta istediğimiz şey hayatının değiştiği, değişeceği fikrinden uzaklaşması. Aşırı ilgi de çocukta kaygı yaratıcı unsurlardan biridir.
Kardeşine saldırgan tutumlar gösterdiği sıralarda ebeveyn olarak bunun gerçekten kardeşe zarar verme maksatlı yapıldığından çok, içerisinde bulunduğu kıskançlık duygusundan yapıldığını hatırlamak bizlere o anki tutum ve davranışımızı kontrol etme noktasında faydalı olacaktır. Eğer zarar verme davranışına aşırı reaksiyon verirsek (sinirlenmek, bağırmak, azarlamak vb.) çocuğun dikkatimizi çekmek için bu davranışı tekrarlamasına hizmet etmiş oluruz. Böyle anlarda sakinliğimizi korumalı net bir biçimde ama asla sert olmadan uyarıda bulunmalıyız. Ona zarar verici davranışların sonucunu tekrar tekrar anlatmalı ve bu durumun ebeveyn olarak sizleri ne kadar üzdüğünden bahsetmeliyiz.
‘’Artık abi oldun’’ gibi cümlelerden kaçınmalı onun da bir çocuk olduğunu her zaman aklımızın bir köşesinde tutmalı ve yaşından büyük olgunluk beklememeliyiz.
Küçük kardeş ile ilgili onun da fikirlerini almanız yerinde olacaktır. Kardeşe bir şey alınacağında beraber alışverişe çıkmak, küçük kardeş bakımında yaşına uygun küçük küçük sorumluluklar almasına izin vermek hem bu gerilimin azalmasında hem de birbirlerine yakınlaşmaları konusunda bizlere yardımcı olacaktır.
Zaman zaman girdiğimiz sohbetlerde onun da bir zamanlar bebek olduğu ve kardeşinin bakımı için yaptığınız şeylerin aynısının kendisine de yapıldığını anlatmanızda yarar var. Bu sohbetlerinizde çocuğunuzun duygularını ifade etmesine olanak verin. ‘’Küçük kardeşle çok ilgileniyorsun’’ dediği sıralarda ‘’ seninle de ilgileniyoruz’’ demektense onun duygusunu anladığınızı ifade edecek ‘’ evet, bu durum seni kızdırıyor olmalı’’ tarzı cümlelerle yanıt vermeniz yerinde olacaktır. Ona duygularını ifade etme konusunda yardımcı olmalısınız. Çünkü yaşanan bu kıskançlık kardeşe karşı gözükse de aslında anne-babaya karşı hissedilen kızgınlık ve kırgınlık duygularıdır. Çocuğumuzun anlaşılmaya ihtiyacı vardır ve bizlere düşen çocuğun bu duygusunu anladığımızı ona hissettirmektir.
‘’Seni seviyoruz’’ demek hiçbir çocuk için asla yeterli olmayacaktır. Ona karşı duyduğumuz bu sevgiyi aynı şekilde ona hissettirdiğimizden emin olmalıyız.
Normal koşullarda kardeş kıskançlığı gayet normal ve doğal bir duyguyken, zarar verme davranışı çok yıkıcı boyutlara ulaşır ise o zaman bir uzmandan yardım almak konusunda harekete geçmeliyiz.
Yorum Gönder